top of page

COP29’A Doğru “İklim İletişimi” neden gerekli?

21 Ekim 2024

Günümüzde iklim değişikliği, küresel ölçekte en büyük tehditlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilimsel veriler, dünyanın hızla ısındığını ve bu durumun ekosistemler ile insan yaşamı üzerinde ciddi sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, yalnızca hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların değil, aynı zamanda markaların da iklim iletişimi konusunda etkin bir rol üstlenmesi hayati bir gerekliliktir. Markaların sürdürülebilirlik çalışmaları ve iklim iletişimi yoluyla bilinirlik kazanması, hem küresel farkındalığı artırmakta hem de tüketici sadakatini güçlendirmektedir. COP29 gibi uluslararası konferanslar, bu farkındalığın küresel düzeyde pekiştirilmesi adına eşsiz fırsatlar sunmaktadır.


İklim iletişimi, markaların çevresel sorumluluklarını, sürdürülebilirlik stratejilerini ve iklim değişikliği konusundaki çözümlerini topluma anlatabilmelerinin en etkili yoludur. Bu iletişim yalnızca marka imajını güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda geniş kitleleri bilinçlendirme ve harekete geçirme gücüne de sahiptir. Doğru mesajların verilmesi ve somut adımların atılması, markaların güvenilirliği ve uzun vadeli başarısı açısından kritik önem taşır. Tüketiciler, artık çevre dostu ürünlere ve sürdürülebilir iş modellerine sahip markalara daha fazla yönelmektedir. Dolayısıyla, markalar hem sosyal sorumluluklarını yerine getirmek hem de rekabet avantajı elde etmek için iklim değişikliği konusunda etkili bir iletişim stratejisi geliştirmelidir.


COP29, bu bağlamda markalar için önemli bir platform sunmaktadır. Baku’da düzenlenecek olan bu zirve, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası iş birliğini ve çözüm yollarını masaya yatıracaktır. COP29’a giden bu yolculuk, markaların çevresel sorumluluklarını yerine getirmeleri ve bilinçli tüketicilere ulaşarak bilinirliklerini artırmaları adına büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu süreç, yalnızca bir zirveye katılım değil; aynı zamanda iklim değişikliği konusunda liderlik rolü üstlenmek ve daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak anlamına gelir. Markaların bu süreçte etkin ve şeffaf bir iklim iletişimi yapmaları, toplumsal bilinçlenmeye katkı sağlayacak ve uzun vadede sürdürülebilir bir iş modeli oluşturma yolunda onları güçlü kılacaktır.Sürdürülebilirlik, yalnızca bugünün değil, geleceğin de meselesidir. COP29 gibi zirveler, bu uzun vadeli hedeflere ulaşma yolunda önemli kilometre taşlarıdır.


 Özlem Tuğçe Keleş

bottom of page