4 Kasım 2024
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC), dünya genelinde iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla oluşturulmuş uluslararası bir anlaşmadır. 1992 yılında Rio de Janeiro'da düzenlenen ve neredeyse bütün ülke liderlerinin katıldığı Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda kabul edilen bu sözleşme, 1994 yılında yürürlüğe girmiştir. İnsanlık uzun süredir kömür, petrol ve doğal gaz yakarak atmosfere karbondioksit gazı salmaktadır. Karbondioksit atmosferin ısı tutma kapasitesini artırdığı için atmosferin ısınmasına neden olur. UNFCC insanlık tarafından salınan karbondioksit ve diğer önemli sera gazlarının atmosferdeki miktarlarını azaltarak küresel ısınmanın yeryüzüne zararlı bir seviyeye yükselmesini engellemeyi amaçlar.
UNFCCC'ye taraf olan ülkeler her yıl bir araya gelerek Taraflar Konferansı (Conference of the Parties - COP) adı verilen toplantılar düzenlerler. Bu toplantılarda, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel stratejiler ile eylemler tartışılır ve kararlaştırılır. UNFCCC ana prensipleri ortaya koyar ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesini Taraflar Konferansı dediğimiz toplantılara bırakır. Dolayısıyla Taraflar Konferansları iklim değişikliğinin önlenmesi açısından son derece önemlidir. Şimdiye kadar düzenlenen önemli COP toplantılarından bazılarına göz atacak olursak:
COP1 - Berlin, Almanya (1995): İlk COP toplantısı olan COP1, 1995 yılında Berlin'de düzenlendi. Bu toplantıda, sera gazı salımlarının azaltılması için daha sıkı hedefler belirleme gerekliliği vurgulandı ve Berlin Direktifi kabul edildi. Bu direktif, gelecekteki tüm müzakereler için bir temel oluşturdu.
COP3 - Kyoto, Japonya (1997): Kyoto Protokolü'nün kabul edildiği COP3, iklim değişikliği mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Kyoto Protokolü, gelişmiş ülkeler için bağlayıcı sera gazı azaltım hedefleri belirledi ve bu hedeflerin 2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilmesini öngördü. Protokol, 2005 yılında yürürlüğe girdi. ABD bu protokolün kabul edilmesi sırasında önemli bir rol oynamış olsa da sonrasındaki seçimlerde Cumhuriyetçilerin başa geçmesiyle bu protokole taraf olmadı. O noktada sera gazı salımlarının büyük bir miktarından sorumlu olan ABD’nin taraf olmamasıyla Kyoto Protokolü de istenen etkiyi yaratamadı.
COP15 - Kopenhag, Danimarka (2009): COP15, büyük umutlarla başlasa da beklentilerin altında kalan bir toplantı oldu. Kopenhag Anlaşması, katılımcı ülkelerin küresel sıcaklık artışını 2°C ile sınırlama hedefini içerse de yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma niteliği taşımıyordu. Ancak, bu anlaşma iklim değişikliği konusunda geniş çaplı bir farkındalık yaratmıştır. COP15 gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin iklim sorununa yaklaşımları arasındaki büyük uçurumun iyice ortaya çıktığı toplantı oldu. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkeleri problemin kaynağı olmakla suçlayıp tarihi sorumluluklarından dolayı öncelikle gelişmiş ülkelerin adım atması gerektiğini söylediler. Gelişmiş ülkeler ise UNFCCC kabul edildiği sırada salımları oldukça az olan Çin ve Hindistan gibi ülkelerin geçen zaman zarfında salımlarını çok artırdıklarını, dolayısıyla da atılacak adımların ortak ve eşzamanlı olması gerektiğinde ısrarcı oldular. Bu iki görüş arasındaki ayrılık hala çözülmüş değildir.
COP21 - Paris, Fransa (2015): COP21'de kabul edilen Paris Anlaşması, iklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğini artırmak amacıyla önemli bir adımdır. Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2°C'nin altında tutmayı ve mümkünse 1.5°C ile sınırlamayı hedefler. Ayrıca, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere finansal destek sağlanmasını öngörür. Ancak gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum sürdüğünden bu anlaşmanın bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
COP26 - Glasgow, Birleşik Krallık (2021): COP26, COVID-19 pandemisi nedeniyle bir yıl ertelenmiş ve 2021 yılında Glasgow'da düzenlenmiştir. Bu toplantıda, ülkeler Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için daha iddialı taahhütlerde bulunmuşlardır. Ayrıca, kömür kullanımının azaltılması ve fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonların kademeli olarak sonlandırılması konusunda önemli adımlar atılmıştır. Bu toplantı ev sahibi ülkenin kuvvetli liderlik sergilemesinin kıymetini de bizlere göstermiştir.
COP27 - Şarm El-Şeyh, Mısır (2022): COP27, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum ve finansman konularında daha fazla destek taleplerinin öne çıktığı bir toplantı olmuştur. Bu toplantıda, kayıp ve zarar mekanizmasının kurulması konusunda ilerleme kaydedilmiştir.
COP28 - Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri (2023): COP28, iklim finansmanı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sera gazı salımlarının azaltılması konularında yoğun tartışmaların yaşandığı bir toplantı olmuştur. Bu toplantıda, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için ülkeler arasında daha sıkı iş birliği kararı alınmıştır. Ayrıca bu toplantıda bir kayıp ve zarar fonu kurulması karara bağlanmış ve bu fona yapılacak katkılar toplanmaya başlanmıştır. Yalnız toplantı sırasında toplanan katkılar gerekli olanın yanında çok küçük olduğundan bu konunun sonraki COP’larda tekrar ele alınması gerekmektedir.
UNFCCC ve COP toplantıları, küresel iklim değişikliği mücadelesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu toplantılar, ülkelerin iklim değişikliği konusunda ortak hedefler belirlemelerini ve bu hedeflere ulaşmak için iş birliği yapmalarını sağlamaktadır. Gelecekteki COP toplantılarında da iklim değişikliği ile mücadelede daha iddialı ve etkili politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çabaya da bu sene Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de toplanacak olan COP29 ile devam edilecektir.
PROF. DR LEVENT KURNAZ